2_ustbaner_beyaz copy.jpg (28195 bytes)

:: anasayfa künye  e-form  :: 

Tarihte Felsefe
armenu.gif (114 bytes) Ilkçag Felsefesi
armenu.gif (114 bytes)Rönesans Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Hellenistik Felsefe
armenu.gif (114 bytes) Ortaçag Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) 20. yüzyil Felsefesi

Akimlar
armenu.gif (114 bytes) Bilgi Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Din Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Idealizim
armenu.gif (114 bytes) Kuskuculuk
armenu.gif (114 bytes) Devlet Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Yeni Platonculuk
armenu.gif (114 bytes) Sezgicilik

Filozoflar
armenu.gif (114 bytes) Aristoteles
armenu.gif (114 bytes) Demokritos
armenu.gif (114 bytes) Descartes
armenu.gif (114 bytes) El Kindi
armenu.gif (114 bytes) Farabi
armenu.gif (114 bytes) Herakleitos
armenu.gif (114 bytes) Platon
armenu.gif (114 bytes) Sokrates
Linkler
armenu.gif (114 bytes)Yasin YÜZBASI
armenu.gif (114 bytes) E- Form
armenu.gif (114 bytes) Felsefe Sözlügü
armenu.gif (114 bytes) TFK
Untitled-1 copy.jpg (11837 bytes)

RÖNESANS FELSEFESİ

 


Avrupa’da XV ve XVI. Yüzyılda yaşanan rönesans hareketinin düşüncesine, bu dönemin felsefe anlayışı.

Rönesans felsefesine damgasını vuran akım, hiç kuşku yok ki, hümanizm olmuştur. Bu dönem felsefesi, insan merkezli bir felsefedir.

Rönesansın, insanüstü olana ya da yalnızca doğal olana karşı, insani boyutu ön plana çıkartan felsefesi, doğal olarak, insan bilgisiyle ilgili problemleri göz ardı ettiği ve mutlak bir gerçekliğin mutlak bir bilgisine sahip olma varsayımının, insanın aktüel bilgisine hiçbir katkı sağlamadığı düşünülen mutlakçılığa; insanın bilişsel faaliyetlerdeki etkinliğini gözden kaçırdığına, ve bütün bir doğayı, doğanın daha aşağı parçaları aracılığıyla tanımladığına inanılan doğalcılığa, kısacası geçmişin metafiziğiyle doğa bilimlerini belirleyen insansızlaştırma ve kişiliksizleştirme sürecine karşı tavır almıştır.

Rönesans felsefesi, epistemoloji ve mantık alanında ise, bilmenin psikolojik yönlerini ve arzu, istek, duygu, amaç ve yönelimlerle kişiliğin düşünce süreçleri üzerindeki etkisini dikkate almayan rasyonalist bir bilgi anlayışına ve klasik mantığa karşı çıkmış ve pozitif, empirist bir bilgi anlayışı ve yeni bir mantık geliştirmiştir. Bu dönemde, a priori felsefelerin zorunlu düşünce doğruları, insanın bilgiye ulaşma sürecindeki somut başarılarıyla doğrulanan postülalara dönmüştür. Zorunlu doğru düşüncesi ortadan kalkarken, doğruluk insan düşüncesinin bilgilenme sürecindeki başarısına işaret eden arzu edilir bir değer olup çıkmıştır.

Rönesans felsefesinde teori ve pratik arasındaki mutlak antitez yok olup giderken, doğruluk ve yanlışlık mutlak olmayıp, bilginin sonu gelmeyen ilerlemesine bağlı ve göreli olan değerler olarak anlaşılmıştır.

Bilgi teorisi bakımından empirist bir bakış açısı sergileyen Rönesans felsefesinde, insan zihni, yalnızca dış dünyadan gelen izlenimlerin pasif bir alıcısı olarak görülmemiş, zihnin etkinliğini vurgulayan aktivizm, iradecilik, personalizm ve bireycilikle birleşmiştir.

KISACA; bireyselliğin, yaşanan dünyaya önem vermenin, demokrasinin, bilimin, din yerine aklı öne almanın yeniden canlandırılmasıdır.

AYRICA ORTAÇAĞ'IN dindarlığına, metafiziğine, bireyselliği yok etmeyi amaçlayan Hıristiyan ahlâkına ve felsefesine tepkidir.


Döneme Damga Vuran İsimler: Machiavelli, Bodin, Kopernik, F. Bacon.