2_ustbaner_beyaz copy.jpg (28195 bytes)

:: anasayfa künye  e-form  :: 

Tarihte Felsefe
armenu.gif (114 bytes) Ilkçag Felsefesi
armenu.gif (114 bytes)Rönesans Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Hellenistik Felsefe
armenu.gif (114 bytes) Ortaçag Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) 20. yüzyil Felsefesi

Akimlar
armenu.gif (114 bytes) Bilgi Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Din Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Idealizim
armenu.gif (114 bytes) Kuskuculuk
armenu.gif (114 bytes) Devlet Felsefesi
armenu.gif (114 bytes) Yeni Platonculuk
armenu.gif (114 bytes) Sezgicilik

Filozoflar
armenu.gif (114 bytes) Aristoteles
armenu.gif (114 bytes) Demokritos
armenu.gif (114 bytes) Descartes
armenu.gif (114 bytes) El Kindi
armenu.gif (114 bytes) Farabi
armenu.gif (114 bytes) Herakleitos
armenu.gif (114 bytes) Platon
armenu.gif (114 bytes) Sokrates
Linkler
armenu.gif (114 bytes)Yasin YÜZBASI
armenu.gif (114 bytes) E- Form
armenu.gif (114 bytes) Felsefe Sözlügü
armenu.gif (114 bytes) TFK
Untitled-1 copy.jpg (11837 bytes)
created copy.jpg (9303 bytes)
 

Felsefe Nedir?

Aristoteles'in ünlü yapiti Metafizik "bütün insanlar dogal olarak bilmek isterler" cümlesiyle baslar. Yine Aristoteles'e göre, insanlarin duyularini kullanmaktan; örnegin görmekten, isitmekten duyduklari zevk bunun en net kanitidir. Gerçekten de insani insan yapan en önemli özelliklerden biri onun kendisini çevreleyen dünyayi, içinde yasadigi toplumu, geçmisini ve bütün yanlari ile bizzat kendisini tanimak ve bilmek istemesidir.

Simdi bilgi, bilen varlikla (felsefe dilinde özne veya süje ile) bilinmesi istenen veya bilinen varlik (felsefe dilinde nesne veya obje) arasindaki bir iliskidir. Bu iliskide bilinenin mi, yoksa bilenin mi agir bastigi; bilginin imkâni veya imkânsizligi, kaynagi, alani, kapsami, sinirlari vb. türünden sorular felsefenin bilgi teorisi veya epistemoloji diye adlandirilan dalinin özel konusunu olusturur. (Bu konu, site içerisindeki diger yazilarda genis kapsamli olarak ele alinmistir.)

Felsefe de esas olarak bir tür bilgidir; ama özel bir tür bilgidir. Felsefenin ne tür bir bilgi oldugunu, felsefi bilginin özelliklerinin neler oldugunu anlamak için diger belli basli bilgi türlerinden söz etmek gerekir. Bu konuda ele alinacak bilgi türleri ise gündelik bilgi ve bilimsel bilgidir.

Kaynak: Prof. Dr. Ahmet Arslan - Felsefeye Giris Kitabi

 

Felsefe ve Degerler; Bilgelik Sevgisi Olarak Felsefe

Felsefi düsüncenin bilimden farkli olan en önemli baska bir özelligi bilimin yalnizca olgularla ilgilenmesine karsilik felsefenin olgularin yaninda ayni zamanda degerler, anlamlar ve idealler ve erekler diye adlandirilan bir varlik türünü veya bunlari içine alan bir varlik alanini kendisine konu etmesidir. Felsefe degiminin kök anlaminda isaret edildigi gibi felsefe bilgisinin (Yunanca episteme) veya bilgeligin (Yunanca sophia) kendisi, ona sahip olma iddiasi degil bilginin; ama bundan daha çok daha özel olarak bilgeligin (Arapçasi hikmet) sevgisidir. Bilgelik veya hikmet bilgiden farkli çok daha iddiali ve çok daha zengin bir kavramdir. Bilgelik en basit anlamiyla insan hayatinin anlami ve degerine iliskin derin bilgidir. Bilgelik, Sokrates'in, ugruna ölümü göze aldigi bilgidir.

 

Kaynak: Prof. Dr. Ahmet Arslan - Felsefeye Giris Kitabi

 

Kisa Bir Giris

Felsefenin özü, bir bilgiye sahip olmaktan çok, onu arayip arastirmaktir. Felsefe ugrasi, bu dogrultuda olmak üzere, her seyden önce bir “düsünme çabasi”dir. Peki düsünme nedir? Düsünme, aklin bir islevidir; böylece akil, edindigi bilgileri yeniden gözden geçirir, tartisir. Gerçekten, yasamin deneyimleri, yiginla izlenim ve bilgi saglar bize. Belli bir meslekten isek, hele hele bilimsel bir etkinlik içindeysek, daha tam, daha aydinlik kavramlar ediniriz. Ne var ki, yasam deneyimimiz ne denli zengin, bilimsel ve teknik bilgilerimiz ne denli derin olursa olsun, hiçbiri felsefenin yerini tutmaz. Iste felsefe yapmak, bu bilgiler üzerinde düsünmek, onlari sorgulamak, yani “yeniden gözden geçirip tartismak”tir.

Neyiz, Kimiz, Nereye Gidiyoruz?..

 

 __________

 

“Bazi insanlar karanlik bir magarada, dogduklari günden beri magaranin kapisina arkalari dönük olarak oturmaya mahkumdurlar. Baslarini da arkaya çeviremeyen bu insanlar, magaranin kapisindan içeri giren isigin aydinlattigi karsi duvarda, kapinin önünden geçen baska insanlarin ve tasidiklari seylerin gölgelerini izlemektedirler. Içlerinden biri kurtulur ve disari çikip gölgelerin asil kaynagini görür ve tekrar içeri girip gördüklerini anlatmaya baslar ama içerdekileri, duvarda gördüklerinin zâhiri olduguna ve gerçegin magaranin disinda cereyan etmekte olduguna inandirmasi imkansizdir.”

PLATON

________

 

"Her sey bir baska seye dönüsür ve hiç bir sey ayni kalmaz."

"Ayni nehire iki kez girmek mümkün degildir."

"Her sey akar, hiç bir sey sabit degildir."

HERAKLITUS

 

Free Counter